banner3

20 Nisan 2024 Cumartesi

Veyis Güngör'den yeni bir kitap: Avrupa Türkleri Üzerine Düşünceler.

AB 3 milyar avroyu denkleştiremedi

AB'den Türkiye'deki sığınmacılara 3 milyar avronun tamamlanması çağrısı

15 Ocak 2016 Cuma 16:50
AB 3 milyar avroyu denkleştiremedi
AB Komisyonu Başkanı Juncker: "(Türkiye'deki sığınmacılara sağlanacak AB fonu) Bir miktar para mevcut ama henüz tüm 3 milyar avroyu tamamlayamadık. Bu 3 milyar avroyu bulmamız lazım. Bu Avrupa'nın güvenilirliği ile ilgili bir konu"

"Schengen'i sona erdirmek isteyenler, tek pazarı da bitirir. Daha az Schengen daha az istihdam ve daha az ekonomik büyüme anlamına gelir" 

"AB'de sınır kontrolleri devam ederse bunun maliyeti 3 milyar avroyu bulur"

"(Kıbrıs konusunda) Bu yılın ilk altı ayında bir anlaşmaya varacağımıza inanıyorum"


Brüksel - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Türkiye'deki sığınmacılar için sağlanacak 3 milyar avroluk AB fonunun İtalya tarafından bloke etmesi ile ilgili olarak, "Bir miktar para mevcut ama henüz tüm 3 milyar avroyu tamamlayamadık. Bu 3 milyar avroyu bulmamız lazım. Bu, Avrupa'nın güvenilirliği ile ilgili bir konu" dedi.

Juncker, düzenlediği basın toplantısında, gelecek ay İtalya'ya gideceğini ve hem bu konuyu hem de AB Komisyonu ile İtalya arasındaki diğer meseleleri görüşeceğini belirtti.

AB-Türkiye Ortak Eylem Planı çerçevesinde belirlenen 3 milyar avroluk kaynağın 1 milyar avrosunun AB bütçesinden, kalan 2 milyar avrosunun üye devletler tarafından karşılanması öngörülüyor. Özellikle Almanya plana büyük destek veriyor. 29 Kasım'da yapılan AB-Türkiye Zirvesi'nde varılan anlaşma çerçevesinde sığınmacı fonunun bu yıl içinde serbest bırakılması gerekiyor.

"Schengen büyük başarı"

AB Komisyonu Başkanı Juncker, İsveç ve Danimarka'nın sığınmacı akımını gerekçe göstererek Schengen anlaşmasını geçici olarak askıya almasıyla ilgili, "Schengen büyük bir başarıdır. Ekonomik açıdan Schengen ve iç piyasa arasındaki yakın ilişki çok önemlidir. Schengen'i sona erdirmek isteyenler tek piyasayı da bitirir. Daha az Schengen daha az istihdam ve daha az ekonomik büyüme anlamına gelir" uyarısında bulundu.

Sadece İsveç ve Danimarka arasında uygulanan sınır kontrollerinin maliyetinin 300 milyon avroyu bulduğunu belirten Juncker, "AB'de her gün düzenli olarak 1,7 milyon insan sınır geçişi yapıyor. Her sınır geçişinde 1 saat beklemek bir kamyon için yıllık 55 bin avro ilave maliyet anlamı taşır. AB'de sınır kontrolleri devam ederse bunun maliyeti 3 milyar avroyu bulur" şeklinde konuştu.

Juncker, ekonomik açıdan özellikle lojistik, arz zinciri, stok hazırlıkları göz önünde bulundurulduğunda tek piyasanın Schengen olmadan başarısızlığa uğrayacağını söyledi.

Kıbrıs'ta çözüm

Juncker, Kıbrıs'ta BM gözetimindeki kapsamlı çözüm müzakereleriyle ilgili, "Bu yılın ilk altı ayında bir anlaşmaya varacağımıza inanıyorum. Umarım 2016, Kıbrıs sorununun çözüldüğü yıl olur" dedi.

İngiltere'nin AB'deki geleceği

İngiltere'nin AB'de kalmak için talep ettiği reformlarla ilgili Juncker, şubat ayında yapılacak AB zirvesinde konunun görüşüleceğini belirterek, "Bir anlaşmaya varacağımızdan eminim. Bu bir taviz değil, kalıcı bir çözüm olacak" dedi.

Juncker, İngiltere'nin AB'de kalmak için talep ettiği reformların kolay konular olmadığına dikkati çekti.

Cameron​, AB'den İngiltere gibi Avro Bölgesi dışında kalan ülkelerin çıkarlarına saygılı olunması, milli parlamentolara daha fazla rol verilmesi, AB’nin yetki ve sorumluluğunu artıracak adımlardan kaçınılması ve İngiltere'ye AB içinden gelen göçmenlerin sosyal güvenlik sisteminden yararlanabilmeleri için ülkede 4 yıl çalışmış olma zorunluluğu getirilmesini talep ediyor. Bazı AB üyeleri İngiltere'nin "4 yıl" şartına ayrımcılık içerdiği gerekçesiyle karşı çıkıyor. 

Polonya hakkındaki AB soruşturması

Juncker, Polonya'da yürürlüğe giren bazı yasalarla ilgili AB Komisyonu'nun soruşturma başlatmasına dair de, "Polonya'da olanlardan ötürü üzüntü duyuyorum. Polonya ve yeni hükümetin yeni yasal düzenlemelerini birbirine karıştırmamamız gerekiyor. Polonyalılar Avrupalıların kendilerine karşı olduğu izlenimine kapılmamalı" dedi.

AB Komisyonu, 13 Ocak'ta hükümete kamu televizyonu yöneticilerini görevden alma yetkisi veren yeni medya yasası ve Anayasa Mahkemesinin yargılama usullerinde değişikliklerle hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Polonya hakkında soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma, Polonya'nın AB Konseyi'ndeki oy hakkını kaybetmesiyle sonuçlanabilecek "hukuk devleti mekanizması" sürecinin ilk adımını oluşturuyor.  Üç aşamalı süreçte önce AB Komisyonu, ilgili ülkedeki tartışmalı konuyu görüşüyor. Eğer AB değerlerine sistematik bir tehlike oluştuğu kanaatine varılırsa üye devlete endişeleri gidermesi için zaman veriliyor ancak bu karşılanmazsa üye ülkenin AB Konseyi'ndeki oy hakkını kullanmasını engelleyen son aşamaya geçiliyor. Bunun için 28 üyeden en az 16'sının onayı gerekiyor. 
AB Komisyonu, Polonya hakkında hazırlanacak raporu mart ayında görüşerek, bir sonraki adıma geçilip geçilmeyeceğine karar verecek.

(AA) Ata Ufuk Şeker,Hasan Esen

    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4