banner3

24 Nisan 2024 Çarşamba

Veyis Güngör'den yeni bir kitap: Avrupa Türkleri Üzerine Düşünceler.

Avrupa’da İslamofobi'ye karşı önlem çağrısı

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Hoşgörü ve Ayrımcılıkla Mücadele Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Junuzovic: "Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun”

29 Şubat 2016 Pazartesi 19:03
Avrupa’da İslamofobi'ye karşı önlem çağrısı

Avrupa’ya sığınmacı akını ve Fransa’daki terör saldırıları, Müslümanlara karşı ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük vakalarını artırırken, Müslümanlara yönelik saldırıların cezalandırılması için yasal altyapı bulunmuyor

Uzmanlar, İslamofobi’nin "nefret suçu" olarak tanımlanmasının çözüme olumlu katkı sağlayacağını düşünüyor

Thinkout Başkanı Güneş: "Hukuksal boşluklar var. Çoğu yerde şahsen dava açamıyorsunuz. Caydırıcı ceza bulamıyorsunuz"

EMİSCO Genel Sekreteri Quraishy: "Bütün Avrupa halklarıyla birlikte hareket ederek bu tehlikeli İslamofobi akımını durdurmalıyız"

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Hoşgörü ve Ayrımcılıkla Mücadele Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Junuzovic: ''Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun”


Viyana - Avrupa’da Müslüman karşıtlığının kaygı verici noktaya ulaştığını belirten uzmanlar, İslamofobi’nin "nefret suçu" olarak tanımlanmasının çözüme katkı sağlayacağını düşünüyor.

Avrupa’ya yönelen sığınmacı akını ve Fransa’da meydana gelen terör saldırıları, Müslümanlara karşı ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük vakalarını artırdı.

Müslümanlara saldırıların cezalandırılması için yasal altyapının bulunmadığı Avrupa’da, mağdurların hak arayışları da sonuçsuz kalıyor.

Uzmanlar ise İslamofobi’nin “nefret suçu” olarak tanımlanmasının çözüme olumlu katkı sağlayacağını düşünüyor.

Merkezi Belçika’da bulunan düşünce kuruluşu Thinkout Başkanı Bekir Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa’da, Paris’teki saldırılarının da etkisiyle Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlüğün ve ayrımcılığın arttığına dikkat çekti.

Avrupa’da güvenlik politikalarının ağırlık kazandığını vurgulayan Güneş, “Güvenlik politikaları otomatik olarak Müslümanların haklarını kısıtlamaya yönelik oldu. Terör olayları bahane edilerek haklarımız kısıtlanmamalıdır” dedi.

“Hukuksal düzenlemeler yapılmalı”

Müslümanlara yapılan sözlü veya fiziksel saldırıların yeterince hakim karşısına çıkarılmadığını ve hukuki düzenlemeler olmadığı için caydırıcı cezalandırma yapılamadığını belirten Güneş, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) ilgili ülkelerde Müslümanlara yönelik saldırılar, yapılan yargılamalar ve cezalandırmalar hakkında bir araştırma yapılmasını istediklerini aktardı.

Güneş, “Hukuksal boşluklar var. Çoğu yerde şahsen dava açamıyorsunuz. Caydırıcı ceza bulamıyorsunuz, hafifletici sebepler bulunabiliyor. Cezalar ertelenebiliyor. Hukuksal düzenlemeler yapılması gerekiyor” diye konuştu.

“İslamofobi akımını durdurmalıyız”

Toplumsal Bütünlük için Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMİSCO) Genel Sekreteri Bashy Quraishy de İslamofobi’nin “bütün Müslümanların kötü olduğu algısına dayalı bir ideoloji” haline geldiğini söyledi.

İslamofobinin tarihsel arka planı bulunduğunu ve medya ve siyasetçiler eliyle körüklendiğini düşünen Quraishy, “Bütün Avrupa halklarıyla birlikte hareket ederek bu tehlikeli İslamofobi akımını durdurmalıyız. Eğer durduramazsak bu bütün Avrupa toplumları için büyük problemlere yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

“DAEŞ gibi örgütlerin ağına düşüyorlar”

Almanya’da faaliyet gösteren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Dış İlişkiler Müdürü Dr. Zekeriya Altuğ da Avrupa’da Müslümanların din özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, “Bu nedenle yeni yetişenlen nesiller ya kendi kimliğini tamamen kaybederek suça bulaşıyor ya da DAEŞ gibi örgütlerin ağına düşüyor” dedi.

İslam geleneğini ve kültürünü yok etmenin aşırılığı desteklemek anlamına geldiğini kaydeden Altuğ, Avusturya’daki İslam Yasasının Müslümanları yabancılaşmaya ittiğini, çözümün ise İslamın kendi öz benliğine sahip çıkılması ve desteklenmesiyle mümkün olacağını dile getirdi.

Altuğ, Avusturya’da imamların gönderilmesini endişeyle izlediklerini, bunun hem gençlerin sahte imamların eline düşmesine yol açacağını hem de Müslümanlara yönelik ayrımcılığı körükleyeceğini ifade etti.

Avrupa’da Müslüman kadınların iş bulmakta zorlandığına işaret eden Altuğ, “Kadını eve kilitleyen, iş hayatından uzak tutan eşler veya babalar değil, iş sektörü ve hükümetlerin politikalarıdır. Bunun acilen değişmesi lazım” ifadelerini kullandı.

“Mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun”

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Hoşgörü ve Ayrımcılıkla Mücadele Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Azra Junuzovic de “Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık, mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorundur” diye konuştu. 

Yapılan araştırmalara göre Müslümanlara yönelik ayrımcılığın arttığının tespit edildiğine dikkat çeken Junuzovic, hükümetler ve sivil toplum örgütleriyle Müslüman toplumu nasıl koruyacakları konusunda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Avrupa’da, Balkanlar ve Rusya dahil yaklaşık 40 milyon Müslümanın yaşadığı tahmin ediliyor.

(AA) Hasan Tosun

    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4