İçlerinde Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’in de yer aldığı Federal Alman Meclisi'nin 8 Türkiye kökenli üyesi Almanca ve Türkçe yayınlanan açıklamalarında, Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklerin korunması çağrısında bulundular.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) milletvekili Cansel Kızıltepe, "Demokratik değerleri savunmalıyız ve ifade özgürlüğü için sesimizi yükseltmeliyiz” derken, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi üyesi Cemile Giousouf "Türkiye güçlü bir demokrasiye layık bir ülke; aynı barış içinde yaşadığımız Almanya gibi” değerlendirmesini yaptı.

CDU ve SPD milletvekilleri daha politik bir dil kullanırken, Yeşiller Partili ve Sol Partili milletvekilleri 'hayır'dan yana tavır koydular.

Yeşiller partisindeki Türkiye kökenliler seçmenleri açıkça ‘hayır’ oyu kullanmaya davet ettiler. Partinin Eş Başkanı Cem Özdemir, yaptığı çağrıda "Burada sahip olduğunuz özgürlüğü, Türkiye'deki ailelerinizin ve dostlarınızın elinden almayın” dedi.

Aynı partinin milletvekillerinden Özcan Mutlu ise, Türk seçmenleri referandumda "Hayır” oyu kullanmaya çağırdı. Mutlu, "Almanya'da demokrasinin nimetlerinden faydalananlar Türkiye'deki hemşerilerini demokrasiden yoksun bırakmamalılar. Bu yüzden demokrasiye evet, anayasa referandumuna hayır” şeklinde konuştu.

Yeşiller Partisi milletvekilleri gibi Sol Parti’den Azize Tank da, seçmenlerin "Hayır” oyu kullanmalarını istedi. Tank, "Türkiye'de demokrasinin var olması ve iç barışın yeniden filizlenmesi için gelin hep beraber anayasa değişikliğine "hayır” diyelim” ifadesini kullandı.

Siyasi yorumcular, Alman partilerindeki milletvekillerinin Türk seçmenlere yönelik bu tür çağrılarının zaman zaman demokratik davranış sınırlarını zorlayan, Türkiye’nin iç işlerine müdahale mahiyetinde olduğunu ifade ediyorlar.