banner3

19 Nisan 2024 Cuma

Veyis Güngör'den yeni bir kitap: Avrupa Türkleri Üzerine Düşünceler.

DİTİB'den sert açıklama

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) son günlerde kamuoyundaki tartışmalar nedeniyle sert bir açıklama yayınladı.

27 Nisan 2016 Çarşamba 12:29
DİTİB'den sert açıklama
 

İntertürk - Köln

Merkezi Köln'de olan Avrupa'daki en büyük Müslüman kuruluş Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) son günlerde kamuoyunda yer alan suçlamalarla ilgili bir açıklama yayınlayarak iddiaları yalanladı.

DİTİB'in yasalar çerçevesinde ve Anayasa'ya bağlı olarak faaliyet gösteren, toplum için bir tehlike teşkil etmekten çok huzurlu birlikte yaşamanın garantisi bir kuruluş olduğunun vurgulandığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) kurulduğu günden bugüne Almanya'da yaşayan Müslümanlara din hizmetleri sunmaktadır. Bunun yanında, içinde yaşanılan toplumdaki çeşitli sosyal hizmetler alanında da çalışmalar yürütmektedir.

Şunu açık bir şekilde belirtmek gerekir ki, 60‘lı yıllardan bu yana Almanya'da bulunan Müslüman Türkler toplumun bir parçası olarak yasalara uyarak çalışmış ve geçimlerini sağlamışlardır. Aynı zamanda camiler açarak dini görevlerini yapmışlar, mutedil ve aşırılıktan uzak İslam anlayışını bizzat yaşayarak göstermişlerdir. Bugün de bu insanlar aynı barışçı İslam anlayışını temsil eden ve uyumu, sosyal Barış’ı önceleyen en büyük bir kitledir. Bu insanlar sosyal barışı, kardeşliği, insana saygıyı, adaleti ve diğer din mensuplarına saygıyı camilerde görev yapan ve bugün haksız bir şekilde eleştirilen imamlardan öğrenmişlerdir. Yurtdışındaki sosyal şartlar, ihtiyaçlar dikkate alınarak eğitilen bu imamlar, ayrıca Almanca eğitimi de almaktadırlar. Bu imamların aydınlattığı cemaatten ve gençlerden toplum için tehlike oluşturan Radikal kişiler neredeyse hiç çıkmamaktadır.

Ancak son günlerde sistematik bir şekilde Almanya'daki en büyük Müslüman kuruluş olan DİTİB hakkında ve bağlı camilerde görev yapan imamlar hakkında asılsız dedikodu ve iftiralar ortaya atılmaktadır.

Kamuoyunda DİTİB‘in toplum için önemini ve sosyal barışa katkısını vurgulayan sağduyulu politikacılar, gazeteciler bulunmaktadır. Ancak bunun yanında çeşitli ideolojik saplantı ve çıkar beklentisi ile en büyük Müslüman kuruluş olan DİTİB'e ve din görevlilerine dayanaktan yoksun iddialarla saldırılar da bulunanlar da görülmektedir.

Görev yaptıkları yerlerde Müslüman toplumu İslam konusunda aydınlatmaya çalışan İmamlar yanlış bir varsayımla başka bir ülkenin ideolojisini yansıttığı ve dil becerileri yetersiz olduğu gerekçesiyle suçlanmakta ve uyuma aykırı davrandıkları iddia edilmektedir. Oysa bugün yanlış ve tehlikeli İslam anlayışıyla gençleri savaşa ve felakete sürükleyen kişilerin çok iyi Almanca konuştukları ve hatta kökeni itibariyle Alman olduklarını unutmamak gerekir. Demek ki asıl olan konuşulan dilden önce doğru İslam algısına sahip olmak ve bunu cemaate ve gençlere doğru anlatmaktır. 

Şurası iyi bilinmelidir ki DİTİB, toplumun refahı için söyleyecek sözü veya projesi olmayan bazı politikacıların saldıracakları bir kurum değildir. DİTİB kamuoyunda unutulmuş bazı eski aktörlerin kendilerini hatırlatmak ve sanki DİTİB kendi mülkleriymiş gibi hakkında ileri geri konuşacakları bir kurum da değildir. DİTİB, yazacak ilginç konu bulamayan bazı gazete ve dergilerin “Bugün DİTİB'e saldıralım ilginç haber olur„ yaklaşımıyla gerçek olup olmadığını sorgulamadan asılsız, temelsiz, yüzeysel iddialara dayanarak saldıracakları bir kurum da değildir. DİTİB ve bağlı cemiyetler var oldukları günden beri Anayasal çerçevede ve şeffaf bir şekilde hareket etmişler, daima Kur'an'a ve sünnete uygun doğru ve mutedil İslam anlayışını temsil etmişlerdir. Bunu oluşturan ve devamını sağlayan ise iyi yetişmiş ve DİTİB camilerinde görev yapan imamlardır.

Tarihin her döneminde yüzeysel din anlayışına sahip olan insanlar toplum için tehlike oluşturmuş çatışmalara sebep olmuşlardır. Bu yüzeysel din anlayışı günümüzde de Suriye'de çok iyi Arapça konuşanlar tarafından, Almanya'da ise çok iyi Almanca konuşanlar tarafından aynen tehlike ve kaos oluşturmaya devam etmektedir. Günümüzde DİTİB ve imamlara saldırmayı marifet sayanlar, gelecekte Müslümanların dini ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını, cemaatin memnuniyetle kabul edeceği imamları nasıl yetiştireceklerini iyi düşünmelidirler. Çünkü günümüzde Almanya’daki eğitim kurumlarının gerçek manada tam bir İslam teoloji eğitimi vererek cemaati memnun edecek mezunları yetiştirmesi için daha çok zamana ve kendini geliştirmeye ihtiyacı vardır.

TİB en büyük Müslüman birlik olarak anayasal dini cemaat olmak için gerekli şartlara sahiptir. Alman İslam Konferansı bünyesinde çalışmalara katkı sağlamakta ve toplumsal dini ve sosyal sorumluluk gereği sığınmacılara yönelik çalışmalarda heyecanla önderlik yapmakta ve böylece sivil toplumun bir parçası olduğunu göstermektedir.

Sorumluluk taşıyan herkesin DİTİB'e ve din görevlilerine saldırmanın aslında uzun vadede Almanya'nın toplumsal barışına saldırmak olduğu gerçeğini görmelidir. Bir Milliyet'e ve dine mensup olmanın sanki suç gibi algılanıp gerçekdışı argümanlarla bir kesime ya da bir dinin mensuplarına saldırmak ahlaki değildir.

DİTİB ve bağlı cemiyetler geçmişte de vardı, gelecekte de var olacaktır. DİTİB, iyi yetişmiş imamlarıyla Müslüman toplumu aydınlatmaya ve yaşadıkları topluma barışçı katkı sağlamaya devam edecektir. 


    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4