banner3

20 Nisan 2024 Cumartesi

Veyis Güngör'den yeni bir kitap: Avrupa Türkleri Üzerine Düşünceler.

Saraybosna Türkiye Kokuyor III

Yasin Baş'ın Saraybosna Seyahat Notları

07 Ocak 2017 Cumartesi 19:14
Saraybosna Türkiye Kokuyor III


Saraybosna’da Türkiye İzleri

Saraybosna şehir merkezinde restore edilmiş birçok yapıda küçük levhalar üzerinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve örneğin Konya gibi Bursa gibi Büyükşehir Belediyelerinin logoları bulunmakta. Özellikle tarihi eser, eski han ve camilerin yeniden inşaasında Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük pay sahibi olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Örneğin park ve cami avlularında bulunan oturma banklarında Türkiye’nin değişik belediyelerinin isimleri yazıyor. Hatta kentteki otobüs ve tranvayların bir kısmında bile hala ‘’İstanbul Büyükşehir Belediyesi’’ yazıyor. Bu bile kendinizi Türkiye’de gibi hissetmenize yetiyor.

Eski Ankara’yı andıran dar sokaklar, alçak binalar, el sanatçıları, kitapçılar, hediyelik eşya satanlar, baklavacılar, kuruyemiş ve lokumcular, esnaf lokantalarının, çay ve kahvehanelerin bulunduğu Başçarşı merkezi’nde de Türkiye izleri oldukça fazla. Girişte Türkiye Cumhuriyeti Saraybosna Büyükelçiliği’nin Tanıtım Müşavirliği bulunuyor. Kapının önünde dalgalanan ay-yıldızlı Bayrağımız kentte dalgalanan tek Türk bayrağı değil. Birçok cami minaresi üzerinde, evlerin camlarında ve tarihi eserlerin yanında üç hilalli bayraklar, yeşil ay yıldızlı eski Bosna Bayrağı ve tabi ki kendi al bayrağımızı görünce duyugulanmamak mümkün değil.

Başçarsı’nın giriş kısmında yer alan çeşme (‘’Sebil’’), şehrin simge yapılarından biri. 1753 yılında Mehmet Paşa tarafından, taş ve ahşaptan inşa ettirilen bu çeşme harika bir Osmanlı eseri. Şehrin buluşma noktası olan Sebil ve çevresi oturup dinlenmek, bir şeyler içmek için ideal bir yer.

Dikkatimi çeken, Bosna’da çay kültürünün Türkiye’de ki kadar gelişmemiş olması. Saraybosna’da daha çok Türk kahvesi meşhur. Neredyse her köşede kahve içmek için bir imkan bulunuyor. Türk kavramları da Boşnakça ile karışmış. Alfabede ‘’J’’ harfi ‘’Y’’ okunuyor. ‘’Ç’’ ise ters şekilde yazılıyor. Başçarşının o kalabalık sokaklarında sağımdan ve solumdan Türkçe konuşarak geçen insanları duyduğumda kendimi öz vatanımdaymışım gibi hissettim. Türkiye, Osmanlı ve İslam hakkında onlarca kitabın satıldığı kitapçılar, Konya Selçuklu Belediyesi tarafından finanse edilen ‘’Saraybosna Mevlevihanesi’’, Türkçe ‘’Türk çayı bulunur’’ afişlerinin asılı olduğu çay ocakları, ‘’Osmanlı Pide’’ Restoran’ları, Eski Galatasaray ve Sarıyer futbol takımlarında top koşturmuş olan Tarık Hodžić’in ‘’Galatasaray’’ köftecisi vs. Saraybosna’nın doğal bir kardeş kent olduğunu kanıtlıyor adeta.

Köfteci demişken, Bosna’da köfteye ‘’ćevapćići’’ diyorlar. Köfteler parmak gibi, daha uzun ve ince. Yemek fiyatları gayet uygun, porsiyonlar büyük ve doyurucu. Bosna-Hersek’te para birimi KM (Konvertible Mark). Bir Avro yaklaşık iki Mark ediyor. Eskiden şehrin Alış veriş merkezi olan ‘’Skenderija’’ (İskanderiye) kapalı alanında ise artık bir gelinlik ve giyim mağzası haricinde sadece ayakkabı ve spor giyim mağzaları bulunduruyor. Hayatımda bu kadar çok ayakkabıcının yan yana olduğunu görmedim. Kendimi sanki Belçika’nın Anvers (Antwerp) kentinde hissetmiş oldum. Orada da kilometrelerce çoğunn sahibi Musevi olan kuyumcu büfeleri birbirini izliyordu.
 

    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4