banner3

08 Mayıs 2024 Çarşamba

Krefeld'de Cuma Ezanı izni

Almanya'da 2020 için umutlanalım mı?

19 Aralık 2019, 14:01
Almanya'da 2020 için umutlanalım mı?
İnsanlar belli tarihi dönüm noktalarında ümitlenmek, gelecekle ilgili güzel şeyler düşünmek ve hayırlı, verimli gelişmeleri beklemeye meyillidirler. Toplumlar da öyledir. Doğum gününden yılbaşına, bayramlardan kandillere özel günleri hayatın akışında yeniliklerin, güzelliklerin ve elbette huzur ve mutluluğun habercisi gibi karşılarlar. 365 günlük bir yılın seçilmiş günleri sanki kötü giden talihi döndürecek, aksilikleri yok edecek taze ve temiz başlangıçların ilk günleri gibi görünmek istenir. Bütün bunlar, hayata ve geleceğe karamsar değil de pozitif bakış keyfiyeti sonucu yaşanır. Ancak ne yazık ki kısa bir süre sonra hiçbir şeyin değişmediğinden bahsedilir, hayal kırıklıkları ön plana çıkar, kara talihin değişmediğinden şikayet edilir.

Aslında Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Hayatın akışı insana gelecekle ilgili yeterinden fazla işaret ve ipucu göstermektedir. Bu bağlamda bizim gelecekle ilgili iyiye, güzele dönük tahminlerimizi daha ziyade umutlarımız şekillendirir. Almanya’da olsun, başka birçok yerde olsun her yıl dönümünde, biraz da günler önce içine girilmeye başlanan fantastik uhrevi havanın etkisiyle gelecek yılın huzur, barış, mutluluk getireceği, ekonomik şartların daha da iyileşeceği, siyasi istikrarın toplum katmanlarına faydalı şekilde şekilleneceği çokça konuşulur.

Her yeni sene öncesi gazeteler, televizyonlar renkli rüyaları öne çıkarırken, ekonomiyi ellerinde tutanlar yeni dönemin sunacağı yeni imkanlardan, siyasetçiler yeni hayallerden dem vurur, bunlara inanmamızı beklerler. Halbuki diğer taraftan sütun sütun yeni vergiler, yeni harçlar, yeni cezalar, yeni masraf kapıları yayınlanır. Siyaset yeni çekişmelere, zinde güçler yeni kavgalara, çatışmalara hatta savaşlara hazırlanmaktadırlar. Barış, huzur, mutluluk, refah umutları yüksek perdeden dillendirilirken içten içe mutsuzluğun tohumları serpilir. Çizgi dışı kalan ve yalın gerçekleri dile getirenler karamsarlık, pesimistlik, şom ağızlılık suçlamalarına muhatap olmamak için ancak alt perdelerden konuşabilirler.

Gerçeklerden kopuk halde fazlaca ümitli olmak ileride hayal kırıklıklarına yol açabilecek bir potansiyele sahiptir. Umutların dilek, temenni ve dua ile desteklenmesi, insanları geleceğe daha sağlıklı şekilde taşır. İnsanların ve toplumların kendi iradelerinin rol oynayamayacağı noktalarda duaya sığınmaları yaygın bir davranış tarzıdır. O sebeple dilimizde iyi, güzel ve hayırlı işlerin gerçekleşmesi temennisini ifade için sıkça kullandığımız bir ‘inşallah’ sözü vardır. İnşallah, adeta olmaz işleri olduracak, olurları daha güzel hale getirecek sihirli bir anahtardır. İnsan, içten ve samimi dileklerinin ‘inşallah’ deyişi ile adeta gerçekleşmeye yüz tutacağına inanır. Gerçekleşmediği durumlarda ise tevekküle sığınır, kadere boyun eğer.

Ancak dinimiz, insan iradesini ve insanın sorumluluğunu yok derekesine indiren salt kaderciliği reddeder. Çünkü bu davranış dinin, inancın ve ilâhî kudret karşısında boyun eğişin (Marx’ın ifade ettiği şekliyle) ‘afyon’ haline gelişine yol açar. Neticede toplumun hayata, dünyaya ve sisteme ait arzu, niyet, gayret ve mücadele azmini köreltir; tamamen edilgen, her türlü baskı, zulüm ve sömürüye açık hale getirir. Her fırsatta önümüze gelecekle ilgili renkli resimler serenlerin hedefleri, genellikle geçmişte yaşananlar hakkındaki sorumluluklarını unutturmak, günümüzün aksaklıklarını örtmek ve geleceğe boynumuzu bükerek gerçeklerden uzak kuru ümitlerle gitmemizi sağlamaktır.

Almanya’daki Türk topluluğu, her yeni yıla yeni ümitlerle girme eğiliminde bir topluluktur. Yarım asrı geçen hayat, yeni yılların daha güzel bir geleceğe kapı açacağı temennileriyle geçti. 2020 yılına girerken de benzer duygu ve düşünceler içerisindeyiz. Ancak yıllardır boğuştuğumuz ekonomik, sosyal, siyasi, dini, insani bir yığın problemin önümüzdeki yılda da ne yazık ki bizi beklemekte olduğu açıktır. Geleceğe ilişkin dilek, temenni ve dualarımız elbette iyiye, güzele, doğruya dönük olacaktır. Bununla birlikte hayatın katı gerçeklerini göz ardı ederek hayal alemine dalmak bizlere bir şey kazandırmayacaktır. Şartların acımasızlığını bilerek hareket etmemiz, hayata daha doğru şekilde tutunmamızı sağlayacak, ayrıca başarının ve kaybın daha ziyade kendi mücadele gücümüzle alakalı olduğunu gösterecektir.

Bütün bunlara rağmen 2020’ye güzel duygularla, umutlarla ve bunların gerçekleşmesini sağlayacak mücadele azmi ve gücüne sahip olarak girmeniz dileklerimle.

    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4