banner3

27 Nisan 2024 Cumartesi

Almanya Filistin’e yardımlara tekrar başlıyor

Evet mi, Hayır mı? 4

17 Şubat 2017, 14:28
Evet mi, Hayır mı? 4
 Seçilme Yaşı ve Askerlik

16 Nisan’da referanduma sunulacak Anayasa değişikliği teklifinin 3. Maddesi seçilme yaşının düşürülmesi ve milletvekili olacakların askerlik durumlarını yeniden düzenlemektedir. Kanunda ‘’2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir’’ denmektedir.

Buna göre 2006’da 25’e indirilen seçilme yaşı tekrar değiştirilerek 18’e düşürülmektedir. Bu kanaatimizce TBMM’nin çalışmalarına ek bir fayda sağlamayacak popülist bir yaklaşımın ürünüdür. Kaldı ki, şimdiye kadar hiçbir mahfilde seçilme yaşının 18’e düşürülmesi konusunda ciddi bir talep, girişim veya kampanyaya şahit olmadık. Popülizmin siyasi hayata zerkettiği en kötü zehir, tarafların gündeme getirilen konuları akıl, mantık, ihtiyaç, gelecek perspektifi gibi üzerinde düşünülüp konuşulması gereken mecranın dışına iterek ‘gördünüz mü!’ şeklinde parmak sallamaya döndürme tarzıdır. Bu nedenle gerek Mecliste gerek değişik platformlarda kimse ‘görüyor musunuz, bunlar gençlere hak verilmesine karşı’ suçlamasına muhatap olmamak için ‘bu uygun değil’ diyememektedir.

Konu eğer ‘gençlerin önünü açmak’ popülist yaklaşımı dışında ele alınırsa ilk bakışta şu sonuçlarla karşılaşmaktayız: 1)18 yaşındaki bir genç henüz yeterli siyasi tecrübeye sahip değildir. Eğer kişilerin Mecliste tecrübe kazanması savunuluyorsa, TBMM tecrübe kazanma yeri olmayıp, daha ziyade tecrübelerin değerlendirildiği yerdir. 2)18 yaşındaki bir genç daha kanuni ehliyetlerini yeni kullanmaya başlamış, ekonomik bağımsızlığa henüz adım atmış, aile-çevre-okul üçgeninden bağımsız düşünme ve hareket etme kabiliyeti kısıtlı durumdadır. Halbuki Mecliste her anlamda hür ve kendi iradesine tabi kişilere ihtiyaç vardır. 3)Eğitim açısından ele alındığında ise bu kişi, yüksek öğrenime yeni başlamış, ilmi düşünce sistemine sahip olmadan, kavramları henüz kafasında şekillendirmeden karar alma mevkiinde bulunacaktır ki, bu onun için büyük bir yüktür. 4)Psikolojik açıdan bakıldığında; hayatının önemli bir dönüm noktasında, akranları okul, askerlik, iş, eş vs gibi temel konularla meşgul iken bu genç altında zorluk çekeceği ve kendi hayat düzenlemesini de aksatabilecek ağır bir sorumluluğun altına itilecektir. 5)Seçmenler oy kullanırken önlerine gelen kişilerin siyasi alanda o güne kadar yaptıklarını değerlendirerek oy kullanmak durumundadırlar. Henüz hiçbir siyasi tecrübesi bulunmayan kişileri tercihle karşı karşıya kaldığında seçmen tereddüt edecek, partisine göre yaptığı seçimde de yanılma payı büyük olacaktır.    

Bunları daha uzatmak mümkündür. Pratiğe baktığımız zaman, kağıt üzerinde verilen bu türden hakların, siyasi hayatı etkileyecek derecede kullandırılmadığını görmekteyiz. Seçilme yaşı 25 olmasına rağmen geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde TBMM’ne 25 yaşında tek kişi seçilmemiştir. Meclisteki en genç milletvekilleri; 1989 doğumlu HDP Van Milletvekili TUĞBA HEZER, 1988 doğumlu Ak Parti Tokat Milletvekili Fatma Gaye Güler,  1987 doğumlu HDP Şanlıurfa  Milletvekili Dilek Öcalan, 1987 doğumlu Ak Parti İstanbul Milletvekili Abdurrahim  Boynukalın, 1986 doğumlu HDP Mardin Milletvekili Enise Güneyli ve 1986 doğumlu AK  Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik olarak sıralanmıştır. Tahminimiz sonraki seçimlerde de aynı kuralın işleyeceği, parti kurullarının vaki itirazlarına rağmen parti üst yönetimlerinin göstermelik birkaç genç ismi listelere alarak bunu propaganda malzemesi yapacaklarıdır.

Türkiye’de askerlik yaşı 20 olduğu için, yaş haddindeki değişikliğe paralel askerlikle alakalı bir değişikliğin yapılması da kaçınılmazdı. Eski metindeki ‘yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar’ ibaresi ‘askerlikle ilişiği olanlar’ şeklinde değiştirilerek tecil imkanından yararlanmanın önü açılmıştır. Milletvekili seçilen kişi öğrenci ise zaten tecillidir, yapılacak kanun değişikliği ile bunlara milletvekilliği süresince tecil imkanı da sağlanabilir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir beyanatına bağlı olarak kamuoyunda tartışılmaya başlanan ‘milletvekili seçilenlerin askerlikten muafiyeti’ konusu doğru olmadığı gibi, gerçekçi de değildir.      

Şimdi yapıldığı gibi toplu bir oylama değil de madde madde bir oylama yapılsaydı benim bu madde için hangi tercihi yapayım diye soranlara tavsiyem popülizmin şiddetli bir karşıtı olduğum için ‘HAYIR’ olurdu. Gelecek yazımda değişiklik kanununun 4. Maddesinde yer alan TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Seçim Dönemine ilişkin değişikliği ele alacağım.

    Yorumlar

HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
SPOR TOTO SÜPER LİG
Tür seçiniz:
E-GAZETE
ARŞİV
banner4